Manor Lords

Manor Lords 26 Nisan 2024’te erken erişim olarak çıkan, koloni simülasyonu ve kaynak yönetimi türünde çıkan bir strateji oyunu. Unreal Engine 4 ile geliştirilen oyunun grafikleri izometrik bir oyun için gerçekten de iyi görünüyor. Oyunun yaratıcısı Greg Styczeń kendisini tek geliştirici olarak tanıtsa da 6 yıl önce başladığı bu yolculukta patreon vb. platformlardan bağış topladı ve oyunun credits kısmında da görüldüğü üzere birçok kişi oyuna birçok alanda katkı sağladı. O yüzden konu üzerinde “Bu tek kişinin geliştirdiği bir oyun mudur?” tartışması sürüyor.

Peki Manor Lords; 3.2 milyon wishlist, 1 milyonun üzerinde kopya satışı ve %88’i olumlu 35 bin üzerinde incelemesiyle gerçekten o kadar iyi mi?

Strateji, koloni simülasyonu ve kaynak yönetimi türlerindeki oyunlara olan ilgim ve merakım çok yüksek olduğundan Manor Lords oynamasam olmazdı. 2 haftalık birkaç tekrar oynamadan sonra ilk önce şunu söylemeliyim ki, oyunun bu kadar abartılmasını anlayamadım. Bu türde oynadığım birçok oyunun temel özelliklerini barındırması konusunda bile hala yetersiz olduğunu düşününce bu kadar övgüyü hak ediyor mu bilemiyorum. Özellikle oynarken bana Banished ve Anno oyunlarını hatırlatıyor. Bu oyunları hatırlarken de kıyaslama yapmak oldukça olağan bir durum haline geliyor. Erken erişim bir oyun için oyunu kıran hataların olmaması tabiki bir artı ama Manor Lords’un hala çok yolu var gibi görünüyor. 

 

Sizlerle, 2 haftalık Manor Lords deneyimimin sonucunda aklımda kalan artı ve eksi yönleri paylaşacağım.

Manor Lords’da Neleri Beğendim:

  • Oyun tür ve tema olarak tamamen bana hitap ediyor. Bu yüzden saatlerimi harcama konusunda fazla cömert davranıyorum.
  • Kaynak yönetimi ve koloni simülasyonu yanında nüfusunun belirli kısmıyla bir birlik oluşturup haydut kamplarıyla veya yapay zeka bir lordla savaşmak da güzel bir özellik olmuş.
  • Diğer bölgelere yerleşebilmek için hak talep etmek ve diğer bölgeler için de yerleşimler kurmak tek bir oyunda kendinizi tazelemiş hissi uyandırıyor ve tekrar bir kasaba planı ya
    pmaya başlıyorsunuz.
  • Oyunun aksiyon kısmında; birlikleri formasyona sokmam, taktik uygulamak ve birlikleri göğüs göğse çarpışırken izlemek de oyunu oynarken insana keyif veriyor. (Özellikle bu Banished oynarken hiç erişemediğim bir tatmindi.)
  • Oyun içindeki ticaret sistemi de hoşuma giden kısımlardan. Olması gerektiği gibi bir üründen fazla sattığınızda değeri düşüyor ve başka ürünler satabilmek veya alabilmek için de bir ticaret yolu kurmanız gerekiyor.

 

 

Manor Lords’da Neleri Beğenmedim: 

Bu kısım daha uzun olacak ve bazılarının oyun içi hatalar olduğunu düşünüyorum o yüzden ayırt etmeden ve düzeltilmesini umarak yazıyorum.

  • Oyunda hayvancılık keçi ve koyunla yapılıyor ancak sadece ve sadece derileri ve yünleri için kullanılıyor. Koyunların çoğalması da yetenek puanınızla bir yeteneği açmanızla sağlanıyor.
  • Oyunda tarlaları kullanmakla ilgili birkaç sorun var. Ekinler toplandıktan sonra kışa bir ay kalmasına rağmen tekrar tarla ekilmeye çalışılıyor ve sürekli tarlalara teker teker tıklayarak bunu iptal etmeye çalışıyorsunuz. Ekim döngüsü ayarlıyorsunuz ancan bu belirttiğim durumdan dolayı da sanki ekim sırası geçmiş gibi bir sonraki sıraya geçiyor.
  • Bazı yapıların özellikle meyve ağacı yetiştirmenin insanların yaşadığı evlerin bahçeleriyle sınırlandırılması bana kolaya kaçmak gibi geliyor. Ben kocaman elma bahçelerini kendim çizerek oluşturmak istiyorum tıpkı tarlada olduğu gibi. Aynı durum tavuk yetiştirmek ve sebze yetiştirmek için de geçerli.
  • Yine diğer oyunlarda özgürce farklı binalar olarak yerleştirdiğimiz birçok bina ve üretimi evlerin bahçesine bir seçenek olarak koymak da aynı hissi veriyor.
  • Oyuna ilk başladığımda çok da iyi oynayamamıştım ve insanları uzun süreler aç bırakmış ancak bunlara rağmen ne açlıktan ölen ne de kasabayı terkeden insanlar gördüm.
  • Yapılar için kullanılacak olan odunlar depo yerine oduncu binasının envanterinde birikiyor ve bu da sizin fazla stok yapmanıza engel oluyor.
  • Yakacak odun elde etmek için kullandığınız yapıda çalışan insanlar odunları oduncu yerine doğrudan ormandan karşılıyor. Çoğu bina ve özellikte bir açıklama bulunmadığından bunu sizin takip ederek öğrenmeniz bekleniyor.
  • Lord olarak köyün içinde omuz kamerasından görerek dolaşabiliyorsunuz ancak onun dışında bir şey yapılamıyor. İleride aktif olarak bir şeyler yapılamayacaksa gereksiz bir özellik olarak orada öylece sırıtıyor.
  • Oyunda nüfusunuz özellikle çok sınırlı olduğu için askere alabileceğiniz insan sayısı da çok kısıtlı oluyor ve siz her strateji oyununda olduğu gibi ön tarafa mızrak ve kalkan kullanan birlikler arkaya da okçular ile destek vermek istiyorsuz ancak ilk savaşta okçuların hasar vermediği gerçeğiyle karşılaşıyorsunuz. Sonra başından beri ok yapmak için harcadığınız kereste, zaman ve insan kaynağı için pişman olup savaştan yenilgiyle ayrılıyorsunuz.
  • Oyunda yapay zeka lordun sadece birliklerinin oyun haritasına giriş yapıp savaşıp çıktığını görüyorsunuz. O lordun da kasabasını ve onu geliştirmesini görmek isterdim.
  • Bir bölge için rakip lord ile savaşmaya karar verdiğinizde o lordun ne kadar birlik ile karşınıza gelebileceğini kestiremiyorsunuz. Eğer paralı birlik kiralayabilecek kadar paranız yoksa tüm birlikleri rakip lord kiralıyor ve sayı üstünlüğünü her zaman elinde tutuyor. Yok eğer tam hazır olmadan savaşmayayım derseniz de rakip lord haritadaki bütün bölgeleri itibar puanı kullanarak alıyor.
  • Kilise için aile atamak ne işe yarıyor anlamadım.

 

Manor Lords’u ilgi çekiciliği sayesinde birçok defa oynasam da her seferinde benzer konulardan dolayı canımı sıkıp oyunu kapatıyorum. Umarım oyun tamamlandığında yukarıda bahsettiğim ve aklıma gelmeyen birçok sorunu çözmüş olur. Şu an için insanın hevesini kursağında bırakıyor diyebilirim.

 

Eğer Manor Lords’u siz de deneyimlemek isterseniz şu an steamde 20 dolar ve eğer xbox game pass üyesiyseniz de ücretsiz bir şekilde kütüphanenizden oyunu indirip oynayabilirsiniz.

Bir önceki incelememiz: Hades 2 Erken Erişim İnceleme